fbpx

Doç. Dr. Mehmet Yakın’ın “Eleştirel Kuramlar Işığında Reklamcılık” Kitabı Raflarda Yerini Aldı

Doç. Dr. Mehmet Yakın’ın “Eleştirel Kuramlar Işığında Reklamcılık” Kitabı Raflarda Yerini Aldı

11.04.2025

Üniversitemiz Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yakın’ın “Eleştirel Kuramlar Işığında Reklamcılık” başlıklı kitabı raflarda yerini aldı

Üniversitemiz İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mehmet Yakın tarafından hazırlanan “Eleştirel Kuramlar Işığında Reklamcılık” adlı eser, Nobel Bilimsel Yayıncılık tarafından yayımlanarak okuyucularla buluştu. Reklamcılığın toplumsal, kültürel ve bireysel boyutlarını eleştirel kuramlar perspektifinde inceleyen kitap, modern reklamcılığın dönüşen yapısını anlamak isteyen araştırmacı ve profesyoneller için bir kaynak niteliği taşıyor. Yedi bölümden oluşan eserde, reklamcılığın birey ve kimlik üzerindeki etkilerinden tüketim kültürü ile olan ilişkisine, kültürel anlam üretiminden toplumsal güç dinamiklerine kadar geniş bir yelpazede konular ele alınıyor. Ayrıca, dijitalleşmenin reklamcılık üzerindeki etkileri ve görsel medya dönüşümleri de inceleniyor.

Doç. Dr. Mehmet Yakın tarafından hazırlanan “Eleştirel Kuramlar Işığında Reklamcılık” adlı eser, reklamcılığın yalnızca bir iletişim aracı olmanın ötesine geçerek kimliklerin, ideolojilerin ve toplumsal yapının şekillendirilmesinde nasıl bir rol oynadığını ele alan bu eser, eleştirel kuramların rehberliğinde reklamcılığın karmaşık ve çok katmanlı yapısını analiz etmektedir. Teorik ve pratik yaklaşımların bir arada değerlendirildiği kitap, reklamcılığın günümüz dünyasında nasıl bir dönüşüm geçirdiğine dair kapsamlı bir bakış açısı sunmaktadır.

Kitabın Birinci Bölümünde Reklamcılığın Birey ve Kimlik Üzerindeki Etkileri Ele Alınıyor

Bu bölümde, Erving Goffman’ın toplumsal temsiller üzerine çalışmaları, Judith Butler’ın toplumsal cinsiyetin performatif doğası hakkındaki görüşleri ve Laura Mulvey’nin “erkek bakışı” kavramı temelinde reklamların birey algısını nasıl şekillendirdiği üzerinde durulmaktadır. Reklamcılığın bireysel kimlik ve toplumsal temsiller üzerindeki etkilerini teorik temellere dayandıran bu bölüm, reklamın kimlik inşasındaki rolünü eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmektedir.

İkinci Bölümde ise Tüketim Kültürü Arasındaki İlişki İnceleniyor

Kapitalizmin temel dinamiklerinin reklamlar aracılığıyla nasıl pekiştirildiği üzerinde durulmakta ve tüketimin ideolojik boyutu analiz edilmektedir. Karl Marx’ın tüketim nesnelerine yüklediği ideolojik anlamlar ve Thorstein Veblen’in gösteriş tüketimi kavramı üzerinden reklamcılığın kapitalist toplum yapısındaki işlevi tartışılmaktadır. Bu bağlamda, Guy Debord’un gösteri toplumu ve John Berger’in görsel temsiller üzerine çalışmaları da tüketim kültürünün reklamla bütünleşik yapısını anlamada yol gösterici niteliktedir.

Üçüncü Bölümde Reklamların Kültürel Anlam Üretimindeki Rolü Ele Alınıyor

Reklamcılığın kültürel kodlar ve mitler üretmedeki gücünü analiz eden bu bölümde, Roland Barthes’ın yapısalcı çözümlemeleri ile Raymond Williams’ın reklamı büyülü bir sistem olarak ele alışı karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Naomi Klein’ın markalaşmanın kültürel ve etik eleştirisi ile Adorno ve Horkheimer’ın kültür endüstrisi kavramı da reklamcılığın anlam yaratım süreçlerindeki ideolojik boyutunu ortaya koymaktadır.

Dördüncü Bölümde Reklamcılığın Toplum ve Güç Dinamikleri Üzerindeki Etkileri Ele Alınıyor

Bu bölümde, Émile Durkheim’in kolektif bilinç kavramı ile Max Weber’in modern toplumda rasyonelleşme teorisi, reklamcılığın toplumsal normların inşasındaki rolü üzerinden tartışılmaktadır. Michel Foucault’nun disiplinci toplum anlayışı ve Antonio Gramsci’nin hegemonya teorisi ise reklamcılığın ideolojik yeniden üretimdeki işlevine ışık tutmaktadır. Bu teorik çerçevede reklamların toplumsal kimliklerin inşasına nasıl katkı sağladığı da ele alınmaktadır.

Beşinci Bölümde Reklamcılık ve İdeoloji İlişkisi Detaylı Bir Biçimde Ele Alınıyor

Bu bölümde, Jürgen Habermas’ın kamusal alan kavramı üzerinden reklamların demokratik değerler üzerindeki etkisi sorgulanmakta; Fredric Jameson’un kapitalist ideolojinin sürekliliği bağlamında reklamcılığa dair çözümlemeleri sunulmaktadır. Judith Williamson’un reklamların anlam yaratma süreçlerine dair analizleri ve Edward Bernays’in toplumsal algıyı yönlendirme teknikleri de reklamların ideolojik işlevine dair kapsamlı bir bakış sunmaktadır.

Altıncı Bölümde Görsel Medya ve Dijital Dönüşüm Süreçlerinin Reklamcılık Üzerindeki Etkisi İnceleniyor

Bu bağlamda, Marshall McLuhan’ın medya araçlarının toplumsal mesajların doğasına etkisi ve Walter Benjamin’in estetik formlar üzerine düşünceleri ele alınmaktadır. Manuel Castells’in ağ toplumunda reklamın bilgi akışı üzerindeki rolü ve Nick Couldry’nin medya ritüelleri kavramı da görsel medya ile dijitalleşmenin reklamcılığı nasıl dönüştürdüğüne dair özgün bir perspektif sunmaktadır.

Yedinci ve Son Bölümde Dijitalleşme ve Gözetim Bağlamında Reklamcılık Üzerine Eleştirel Bir Tartışma Yapılmaktadır

Dijital çağda hipergerçeklik kavramını irdeleyen Jean Baudrillard ve gözetim kapitalizmi üzerine çalışan Shoshana Zuboff’un görüşleri reklamcılığın veri odaklı yapısını anlamada önemli katkılar sunmaktadır. Dijital ekonominin manipülasyon yöntemlerine odaklanan Douglas Rushkoff ve gözetim kapitalizminin reklamcılıktaki rolünü ele alan Mark Andrejevic, dijitalleşmenin reklamcılık pratiklerini nasıl dönüştürdüğüne dair eleştirel bir çerçeve sunuyor.

Nobel Bilimsel Yayıncılık tarafından hazırlanan bu eser, akademik çalışmalar için yol gösterici bir kaynak olma niteliği taşıyor. Reklamcılık ve eleştirel kuramlar üzerine bir literatür sunan kitap, reklamcılığın günümüz dünyasındaki rolünü anlamak ve analiz etmek isteyen herkes için bir referans niteliğindedir. Reklamcılıkla ilgili önemli bilgiler veren kitap tüm seçkin kitabevlerinden ve çevrim içi satış platformlarından edilebiliyor.

Çalışmaya ilişkin ayrıntılı bilgiye ulaşmak için tıklayınız;

https://www.nobelyayin.com/elestirel-kuramlar-isiginda-reklamcilik-22005.html