
Prof. Dr. İ.Melih Baş; “Sürdürülebilir Yaşam İçin Alternatif Ekonomik Modeller Geliştirilmeli
14.03.2025
Her yıl farklı temalarla kutlanan Dünya Tüketiciler Günü, bu yıl “Adil Geçiş” temasıyla kutlanıyor. Tüketiciler için farkındalık oluşturulması amacıyla 15 Mart’ta çeşitli etkinliklerle kutlanan “Dünya Tüketiciler Günü” ile ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Melih Baş, “Neo Liberal Ekonomik Model” yerine alternatif ekonomik modeller geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Son yıllarda yaşanan iklim krizi nedeni ile tüketicilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını belirten Prof. Dr. Melih Baş, sürdürülebilir yaşama adil geçiş için önemli önerilerde bulundu. Öncelikle ortakyaşar insan olmamız gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Melih Baş, alternatif ekonomik modeller geliştirmemiz gerektiğini belirtti. Atıksız toplum oluşturmak ve uzay ekonomisi mantığıyla gerçek ihtiyaçlara odaklanarak tüketim yapmanın sürdürülebilir yaşam açısından önemli olduğuna değinen Baş, hızlı yaşam yerine sakin yaşam tarzına dönülmesi gerektiğini vurguladı.
Sağlık ve güvenliğin korunması, bilgi edinme, seçme hakkı, sesini duyurma ve temsil edilme hakkı ile başlayan evrensel tüketici haklarının dönemin şartlarına göre güncellendiğini belirten İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF), Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Melih Baş, tüketici refahının artırılması için “BM Tüketicilerin Korunması Rehberi” yayınlandığını ve kabul edildiğini ifade etti.
15 Mart 1962 yılında ABD Başkanı John F. Kenedy’nin evrensel tüketici hakları hakkında yapmış olduğu konuşmanın ardından 15 Mart 1983 ilk kez Dünya Tüketici Hakları Günü olarak kutlandığını belirten Prof. Dr. Melih Baş, bu tarihten sonra bütün ülkelerin sahtekarlık, adil olmayan ticaret uygulamaları ve tüketicilerin kolektif mücadelenin gösterilmesi amacıyla farkındalık günü olarak kutlandığını sözlerine ekledi.
Prof. Dr. İsmail Meliha Baş, açıklamalarının devamında tüketicilerin korunması rehberinin 1999 ve 2015 yılında yeniden düzenlendiğini ve rehberde 11 yasal tüketici gereksinimin ifade etti. Baş, rehberde yer alan 11 yasal gereksinimin ise;
- Ulaşma: Temel mal ve hizmetlere ulaşma gücü,
- Kapsayıcılık: Kırılgan ve dezavantajlı tüketicilerin korunması,
- Güvenlik: Sağlık ve Güvenlik hasarlarından korunma,
- Ekonomik Çıkarların Korunması: Paranın değeri ve riskler bağlamında tüketicinin çıkarlarının yükseltilmesi,
- Bilgi Edinme: Bilgiye dayalı seçimler yapabilmek için doğru bilgilere ulaşabilme,
- Eğitim: Spesifik seçimlerin tüketici işlemleri, çevresel, sosyal ve ekonomik sonuçlarını anlayabilmek için yardım edilmesi,
- Telafi (Ödünleme): Etkili telafi çözüm hizmetlerinin ve telafi mekanizmalarının elde edilebilirliği,
- Temsil edilme: Tüketici grupları oluşturabilme özgürlüğü ve ilgili karar verme mekanizmalarında görüşlerle yer alabilme
- Sürdürülebilirlik: Sürdürülebilir tüketim kalıplarının geliştirilmesi,
- Gizlilik: Tüketicinin kişisel verilerinin gizliliğinin ve bunların küresel serbest akışından korunması
- E- ticaret hakları: Tüketicilerin çevrimdışı olduğu gibi çevrim içi olarak da eşit korunması olduğunu söyledi.
Sürdürülebilir Yaşam Tarzlarına Adil Bir Geçiş
Dünya Tüketiciler Günü’nün bu yılki teması hakkında bilgiler veren Prof. Dr. İsmail Baş, şu ifadeleri kullandı;” Bu yılki ana temada vurgulanan ‘A just transition (Adil Geçiş) genişçe şöyle tanımlanabilmektedir: Düşük karbonlu ekonomiye ve çevresel olarak sürdürülebilir ekonomi ve toplumlara geçişte kimsenin geride kalmaması ya da arkaya itilmemesi, iklim eylemlerini olanaklı kılacak ve ‘BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı gerçekleştirilmesini kolaylaştıracaktır.
“Yeme, Seyahat Etme, Isınma ve Elektrik Sağlama Şeklimizde Değişiklikler Gerekecek”
“Gezegensel sınırlar içinde kalmak için, yeme şeklimizde, seyahat etme şeklimizde, evlerimizi ısıtma, soğutma ve elektrik sağlama şeklimizde ve satın aldığımız ve kullandığımız ürün ve hizmetlerde temel değişiklikler yapmamız gerekecek. Yine de tüketiciler için sürdürülebilir ve sağlıklı seçimlerin daha erişilebilir, ulaşılabilir ve uygun fiyatlı hale getirilmesi esastır. Bu geçişin insanların temel hakları ve ihtiyaçları pahasına değil, bunun yerine ilerleme için bir fırsat olması, insanlar ve gezegen için sürdürülebilir yaşam tarzları sunması şeklinde olması gerekir.
“Çevre Kirliliği 9 Milyon Erken Ölüme Neden Olmaktadır”
Çevremizi korumak için acil eylemde bulunulmazsa, tüketicilerin karşı karşıya olduğu en ciddi zorlukların çoğunun önemli ölçüde artacağı açıktır. Başarısız gıda sistemlerimiz ve fosil yakıtlara olan bağımlılığımız, dünya çapında artan gıda ve enerji fiyatlarına önemli ölçüde katkıda bulunurken, çevre kirliliği (hava, kimyasal ve plastik kirliliği dahil) her yıl en az 9 milyon erken ölüme neden olmaktadır.
“Son 5 Yılda Artan Yaşam Maliyetleri Kişilerin Temel İhtiyaçlarını Karşılamasını Zorlaştırmıştır”
“GlobeScan ile birlikte yayınlanan ve 31 ülkedeki 30.000 tüketiciden alınan verilerle hazırlanan bir raporda, bunların yüzde 94’ünün daha sürdürülebilir yaşam tarzlarına geçişi desteklediği saptanmış. Yine de tüketiciler eylemde bulunmanın önünde önemli engellerle karşı karşıyadır. Araştırma, yüzde 80’den fazlasının sürdürülebilir yaşam tarzlarını daha erişilebilir, ulaşılabilir ve uygun fiyatlı hale getirmek için hükümetlerden, işletmelerden ve uluslararası örgütlerden daha güçlü desteğe ihtiyaç duyduğunu söylediğini göstermiş. Son beş yılda artan yaşam maliyetleri, birçok kişinin temel ihtiyaçları karşılamasını giderek zorlaştırmış ve ek maliyetler gerektiren takdiri harcamalar veya yaşam tarzı değişiklikleri için çok az olanak bırakmıştır.
“Consumers İnternational Sürdürebilir Yaşam Tarzı İçin Önemli Çağrıda Bulunuyor”
“Sürdürülebilir yaşam tarzları sunmak için şimdi harekete geçmemiz, insanların haklarını ve ihtiyaçlarını gezegen sınırlarını aşmadan karşılamamız çok önemlidir. Consumers International aşağıdaki hususları sağlayan sürdürülebilir yaşam tarzlarına adil bir geçiş çağrısında bulunuyor:
- Tüketicilerin meşru ihtiyaçlarını destekler. Buna gıda ve enerji gibi temel ihtiyaçlara erişim ve insanların sağlık ve güvenliğinin korunması dahildir.
- Sorumluluğu bireysel tüketicilere yüklemek yerine, sürdürülebilir ve sağlıklı seçimleri herkes için daha erişilebilir, ulaşılabilir ve uygun fiyatlı hale getirir.
- Tüketici seslerinin, (savunmasız ve düşük gelirli tüketicileri dâhil etmeye ve korumaya odaklanarak), tüm yönetim seviyelerinde ve işletmeler tarafından duyulmasını sağlar.
- Sürdürülebilir bir yaşam tarzına giden yolların bağlamlara göre değiştiğini, bir ortamda işe yarayanın başka bir ortamda uygulanabilir veya alakalı olmayabileceğini, çünkü yerel önceliklerin ve zorlukların benzersiz yaklaşımları şekillendirdiğini kabul eder.
CI’ın kampanyası, gıda, su, enerji, mobilite, tüketim malları, konut, finans ve eğlence gibi temel sektörlerde sürdürülebilir yaşam tarzlarına odaklanmıştır.
“Bu Önemli Çağrıya Şu Maddeleri Eklemek Önemli Fayda Sağlayacaktır;”
- Antroposen yani insan merkezli çağda dönüşüm yaparak eko-merkezli yani insanın doğaya uyumlu onun bir parçası olan bir unsur olarak yaşaması kalıbını uygulamaya geçirmeliyiz.
- Bu amaçla ortakyaşar insanlar olmalıyız.
- Neo liberal ekonomik model yerine alternatif ekonomik modeller geliştirmeliyiz (türetim ekonomisi, donut ekonomisi vb.)
- Atıksız birey, atıksız toplum olma yolunda davranış kalıpları oluşturmalıyız.
- Tüketim odaklı kovboy ekonomisinde türetilmiş yapay isteklere saplanmak yerine uzay ekonomisi mantığıyla gerçek ihtiyaçlara odaklanarak, yaşam kalitemizi daha çok sahip olmaya değil daha nitelikli olmaya dayandırmalıyız. Böylece ‘Daha Çok Toplumu’ prangalarından kurtuluruz. Hatta minimalist yaşam tarzına yüzümüzü dönmeliyiz. ‘Az aslında çoktur’ sloganını yaşamımızın merkezine oturtmalıyız.
- Hızlı yaşam yerine yavaş (sakin) yaşam modeline sarılmalıyız.