fbpx

Dr. Öğr. Üyesi Sinan Cansız “Artçı Sarsıntılar İnşaat Çalışmalarına Engel Değil”

Dr. Öğr. Üyesi Sinan Cansız “Artçı Sarsıntılar İnşaat Çalışmalarına Engel Değil”

23.02.2023

Üniversitemiz İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sinan Cengiz deprem bölgesinde yapılacak binalar ve bina güçlendirme çalışmaları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.  Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler yaşadığımız binaların sağlamlığı ve depreme dayanıklılığı konularını yeniden gündeme getirdi. On binlerce vatandaşımıza mezar olan binaların ardından bölgeye yeni konutların yapılacağı ifade edilirken birçok vatandaşımız artçı sarsıntıların devam ettiği deprem bölgesinde inşaat çalışmalarının başlaması konusunda endişe duyuyor. Konu ile ilgili Kanal 24’te yayınlanan Küresel Oyun isimli programda önemli açıklamalarda bulunan İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Dr. Öğr. Üyesi Sinan Cansız zemin etüdünün doğru yapıldığı takdirde bölgede inşaat çalışmalarının devam edilebileceğini belirtti.

IMG_6276

“Gerekli Önlem Alındığı Takdirde İnşaatlar Devam Edebilir”
Bölgeye hızlı bir şekilde konut yapılacağını belirten Üniversitemiz İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sinan Cansız artçı sarsıntılar devam ederken binaların yapılmasına engel bir durumun söz konusu olmadığını vurguladı.

Dr. Öğr. Üyesi Sinan Cansız; “Bölge de hızlı bir şekilde konut yapılacak. İnşaatlar başlayacak. Şu anda zemin etütleri yapılıyor, arazi seçimleri başladı. Bir yandan artçı sarsıntılar da devam ediyor. Teknik açıdan bakıldığında ortalama 6 ay kadar artçı sarsıntıların devam etmesi bekleniyor. Bu artçı sarsıntılar devam ederken binaların yapılmasına engel bir durum söz konusu değil. Gerekli önlem alındığı takdirde inşaatlar devam edebilir. Bunlar nasıl önlem olacak? Kalıplar ona uygun kalitede olacak. Ona uygun sağlamlıkta olduğu takdirde, zemin etüdü doğru yapıldığı takdirde, zeminde yeterli güçlendirme olduğu takdirde ve en önemlisi yer seçimi fay hatlarından uzakta seçildiği takdirde biz orada, o bölgede inşaatlarımızı yapabiliriz. Yani yapamayız diye bir şey söz konusu değil. Burada en önemli husus zemin etüdü iyi yapılmış, zemin dayanıklılığı iyi tespit edilmiş bölgelerde yapılması.

Hatay’ın merkez üstüne en uzak şehir olmasına rağmen en çok yıkımın olduğu şehir. Bunun en temel faktörü zemin büyütme faktörünün daha büyük olması. Yani zemin çok yumuşak olduğu için Hatay’daki depremin etkisi merkez üssünden daha fazla oldu. O zaman birincisi zemini çok iyi bir şekilde tahlil etmemiz gerekiyor. Zeminin dayanıklılığını çok iyi bilmemiz gerekiyor.

İlave olarak bir de beton kalitesi. Yeni binalarda biz beton kalitesinin iyi olduğunu düşünüyoruz ama şöyle bir hususta var; biz betonun gerekli bakımını yapmadığımız takdirde C30 betonu sipariş ediyoruz ama şantiyede o C30 betonu C15’e dönüşüyor. Betonun kürü dediğimiz bir kavram vardır. Bunu biz yerine getirmediğimiz takdirde biz yeni bir binada eski bina betonu kullanmış olabiliriz.” ifadelerini kullandı.

“İstanbul’da Kendi Ağırlığı Etkisiyle Yıkılma Tehlikesi Olan Binalar Var”

Programın devamında bina güçlendirme çalışmaları ile ilgili özel açıklamalarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Sinan Cansız İstanbul’da kendi ağırlığı etkisi ile yıkılma tehlikesi olan çürük binaların bulunduğunu belirtti. İnşaat Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sinan Cansız açıklamasının devamında şu şekilde konuştu:

“Her binadan karot alınması doğru değildir. İstanbul’da hiçbir deprem olmadan kendi ağırlığı etkisiyle yıkılma tehlikesi olan binalarımız mevcut. O kadar çürük. Bu binadan karot almak binayı daha da yaralamak demektir. Binanın taşıyıcı sistemi hasarsızsa karot alınarak orada test yapılabilir.

Her binadan karot alma zorunluluğu da yok. Bodrum katlarda kolonda aşırı bir çatlak varsa, bir kalem tamamen onun içerisine girebiliyorsa o bina zaten risklidir. Karot almaya gerek yoktur. O binada boşuna hem masraf yapılır hem de bina hemen yıkılmayacaksa binaya hasar verebilir. Bu önemli bir detay. İkincisi bina eğer sağlamsa, güçlüyse o zaman binaların bodrum katlarına bakmamız gerekiyor. Bodrum katlarında nem var mı? Rutubet var mı? Su alıyor mu

“Periyodik Olarak Binamızın Bakımını Yaptırmak Zorundayız”

Biz mesela şöyle düşünüyoruz; biz yeni binada oturuyoruz, her hangi bir bakım yaptırmamıza gerek yok. Korunmamıza gerek yok. Nasıl biz arabamızı üç sene de bir, iki sene de bir periyodik muayeneye getiriyorsak evlerinde belli bir bakımı vardır.

O zaman yeni binalarımızda bina hasar almadan kolonlarda kirişlerde korozyon meydana gelmeden periyodik olarak 2 yılda bir 3 yılda bir bodrum katlardan, binanın çevresinden bakımları yapılmalıdır. Yoksa yeni binalarımızı israf etmiş oluruz. Her bina milli servettir. Bu binaları yenilemek için ülke ekonomisinden para aktarılıyor. O yüzden bunları basit bir şekilde harcamamamız lazım. En önemlisi şu; Türkiye’de ucuza da inşaat yapılır, pahalıya da. Ama ikisinin arasında oran farkı yüzde 10’dur. Yüzde 10 için binanın ömrünü 70 yıldan 30 yıla düşürmeye gerek yok.“