fbpx

Depremde Hayatlarını Kaybeden Öğrencilerimizi Unutmadık

Depremde Hayatlarını Kaybeden Öğrencilerimizi Unutmadık

06.02.2025

Üniversitemizde “6 Şubat Asrın Felaketi” nedeni ile anma programı düzenlendi.

İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Kemal Gözükara Yerleşkesi Aziz Sancar Amfi’de gerçekleşen törene, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ersin Göse, Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Güngör, Üniversitemiz Genel Sekreteri Doç. Dr. Zeynep Hatipoğlu, fakülte dekanları, akademik ve idari personelimiz ile öğrenciler katıldı.

Depremde hayatlarını kaybeden öğrencilerimiz ve vatandaşlarımız için saygı duruşu ile başlayan program İletişim Ofisi tarafından hazırlanan video ve Üniversitemiz öğrenci kulüpleri tarafından düzenlenen Hatay Çocuk Şenliği belgeselinin izletilmesi ile devam etti.

“Deprem Çocukların Üzerinde Büyük Bir Travma Yarattı”

Depremin en çok hasar verdiği Hatay’da, Beyhan Gencay Anaokulu öğrencileri için Üniversitemiz öğrenci kulüpleri tarafından düzenlenen “Hatay Çocuk Şenliği”  etkinliği hakkında bilgi veren Öğrenci Kulüpleri ve Liderlik Yöneticisi Olcay Batı, depremin öğrencilerde büyük bir travma yarattığını ifade etti.

Batı; “Deprem çocukların üzerinde büyük bir travma yarattı. Bu travmayı azaltmak ve bölge insanının yaşadığı acıları birazda olsa azaltmak adına geçen yıl öğrenci kulüplerimizle bölgeyi ziyaret etmek istedik. Temamız çocuktu, çocuklara yönelik bir etkinlik yaptık. Sabah saatlerinde ilk oraya vardığımızda ben bir okul hayal ediyordum. Fakat bir okul yoktu. Büyük bir çadır vardı.  Çok sıcak karşılandık. Boyama istasyonunda çocuklar sürekli koyu renkleri kullanıyorlardı. Çocuk tiyatrosunu onlar için çok anlamlı ve etkileyiciydi. “ şeklinde konuştu.

“Depremin Etkileri Devam Ediyor”

Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen etkisinin hala devam ettiğini belirten Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ersin Göse, depremde hayatlarını kaybeden öğrencilerimizi anarak bu tür felaketlerden ders çıkarmamız gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Ersin Göse; “Hakikaten Türkiye olarak dünya olarak çok değişik ve kritik süreçlerden geçiyoruz.  Deprem felaketini 2 sene önce yaşadık ama hala onun kalıntıları, sıkıntıları, psikolojik ve fizyolojik etkileri devam ediyor.  Bu olaylardan ders almamız lazım. Bugünkü toplanmamızın sebebi bu felaketlerde hayatlarını kaybedenleri anmak , dersler çıkarmak ve alınması gereken önlemleri belirlemek. Maalesef depremde öğrencilerimizde hayatlarını kaybettiler. Onları rahmetle anıyorum. Bu olaylardan ders çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. “ ifadelerini kullandı.

“Depremin Etkilerini Uzun Yıllar Boyunca Yaşayacağız”

Anma töreninde İstanbul Arel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Doç. Dr. Sinan Cansız 6 Şubat depremlerinin bilançosu ve olası İstanbul depreminden önce yapılması gerekenlerle ilgili önemli bilgiler paylaştı.

Doç. Dr. Sinan Cansız; “6 Şubat 2023 depreminin etkilerini uzun yıllar boyunca yaşayacağız. Bölgede hala daha konutların yapımları devam ediyor. Özellikle bir şeyi vurgulamak istiyorum. Türkiye’de depremin ya da herhangi bir doğal afetin zarar veremeyeceği bölge bulunmuyor. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depreminde Halep deprem merkezine en uzak mesafelerden birisi ve yaklaşık 8 bin kişi orada vefat ediyor. Halep’in Kahramanmaraş merkez üssüne mesafesi yaklaşık 300 kilometre. Türkiye’de Konya en güvenli şehir gözüküyordur ama Afyon’da olan bir deprem Konya’da hasarlı bir konutun yıkılmasına sebep olabilir. Benzer bir şekilde Erzincan’da olan bir deprem Giresun’da yıkıma sebep olabilir. 300 kilometre yarıçapındaki merkez üssüne mesafe olan her yerde hasarlı bir konutta yaşıyorsak o binanın yıkılmasına şahit olabiliriz.” dedi.

“Yeni Konutlara Güvenmek Zorundayız”

Depremde eski konutların yüzde 5’inin yeni konutların ise yüzde 0.05’inin yıkıldığını belirten Doç. Dr. Sinan Cansız yeni konutlara güvenmek durumunda olduğumuzu vurguladı.

Doç. Dr. Sinan Cansız; “ 11 ilde bulunan eski konutların tamamının yüzde 5’i yıkılmıştır. Yeni konutların ise yüzde 0,05’i yıkıldı. Yeni konutların eski konutlara göre güvenli olma olasılığı yüz kat daha fazla. Can kaybının yüzde biri yeni konutlarda, yüzde 99’u eski konutlarda meydana geldi. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum; yeni konutlara güvenmek zorundayız.  Kahramanmaraş Depremi’nin bilançosuna binaların sadece yıkılma oranından bakmamakta gerekir. Depremden sonra kaç tane binayı kullanabildik. Bu bizim için önemli bir faktör. Bölgede genel olarak yüzde 25 konut stoğumuzu kaybettik. Bölgedeki nüfusun 4’te 1’i binalarını yenilemek zorunda kaldı. Benzer durum İstanbul’da olduğunda; İstanbul’da çok daha büyük problemlerle karşılaşabiliriz. Genel olarak deprem bölgesindeki konutların yüzde 25’i ağır hasarlı, yüzde 3’ü orta hasarlı, yüzde 41’i az hasarlı. Az hasarlı olan binaların büyük bir çoğunluğu yeni binalardan oluşmaktadır.” dedi.

“Denizin İçinde Bulunan Fay Hattı İstanbul’u Tehdit Ediyor”

Olası İstanbul Depremi ile ilgili alınması gereken önlemlerle ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Sinan Cansız, 81 ilin depreme hazır hale gelmesi gerektiğinin altını çizdi.

Doç. Dr. Sinan Cansız İstanbul depremi ile ilgili şu ifadeleri kullandı; “Türkiye’nin neredeyse 81 ili fay hattı üzerinde bulunmakta. Doğrudan fay hattı üzerinde olmayan illerin çok yakınından geçen fayları var. Mesela İstanbul; doğrudan içinden geçen herhangi bir fay hattı bulunmamaktadır. Ama denizin içinde bulunan bir fay İstanbul’u tehdit edebiliyor. Bu sebeple Türkiye’nin 81 ilini deprem riski altında değerlendirmek gerekir. 81 ilinde yaşayan her vatandaşımız konutlarını depreme hazır bir şekilde değerlendirmesi gerekmekte.

“Hasarsız Bir Konut Yapmak İstersek Kolaylıkla Yapabiliriz”

Biz hasarsız bir konut yapmak istersek, çok kolaylıkla yapabiliriz. Sadece konut maliyetinin yüzde 5’ini ödeyerek depremde hiç hasar almayacak bir yapı yapmak mümkündür. Önümüzde iki seçenek var; ya depremden sonra yapı maliyetinin yüzde 30’unu ödeyeceğiz yapıyı güçlendireceğiz, ya da depremden önce konut yaparken yüzde 5 maliyete katlanacağız ve depremde hiç hasar almayacak. Bu da bize aynı zamanda neyi sağlayacak, depremden sonra kalıcı konut bulmamıza gerek kalmayacak. O yüzden binalarımızı depremde hasar almayacak şekilde tasarlatmalıyız. Deprem yönetmeliği hasar almaya müsaade ediyor. Ama istersek biz bunu müteahhitten talep ederek diyoruz ki sen bize hasarsız konut yap. Bunun maliyetini ödeyelim. Hem ekonomik olarak bize kazanç sağlayacak, hem de depremden sonra bizim güçlü konutları aramamızı engelleyecek güçlü bir faktör olarak ortaya çıkacak.”

“Deprem Sırasında Binadan Kaçma Şansınız Yoktur”

Deprem sırasında hiçbir şekilde merdiven veya asansöre kaçış yapılmaması gerekir. En fazla ceset merdivenlerde ve kaçış yollarında bulundu. Binanın en zayıf noktası merdivenlerdir ve ilk göçen noktalar oralardır. En fazla canlı çıkarılan noktalar ise dairenin iç kesimleridir. Odalardır, eşyaların kenarlarıdır. Deprem sırasında hiçbir şekilde kaçmayacağız. Çök, kapan, tutun hareketini yaparak sağlam bir eşyanın yanında hayatta kalmayı bekleyeceğiz. Deprem sırasında binadan kaçma şansınız yoktur.