28.03.2024
Doç. Dr. Mehmet Yakın; “Seçmen Farkındalığı: Sokaklarla Ekranlar Arasında”İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yakın teknoloji ile birlikte seçmen tutumunun değiştiğini ifade ederek adayların sadece sokaklarda değil sosyal medyada da aktif olarak yer alması gerektiğini ifade etti.
Yerel seçimlere doğru yaklaşırken, Türkiye’de 31 Mart 2024’te 65 milyonun üzerinde seçmenin sandık başına gitmesi bekleniyor. Bu seçimde, 18 yaşını dolduran 1,6 milyon seçmenin ilk kez oy kullanacak olması dikkat çekiyor. Muhtarlıktan büyükşehir belediye başkanlığına kadar binlerce adayın yarıştığı seçim atmosferinde, adayların görünürlüğü önemli bir rol oynuyor.
İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yakın’ın belirttiğine göre, sosyal medyanın etkisiyle görünürlük artık sadece fiziksel mekanlarda değil, dijital platformlarda da önem kazanmış durumda. Özellikle 2000’ler öncesindeki seçimlerle günümüz seçimlerini karşılaştıran Yakın, seçmen farkındalığının artık sokaklarla ekranlar arasında bölündüğüne dikkat çekiyor.
Sokakta aktif olmanın yanı sıra, bilgisayar ve telefon ekranlarında da görünürlüğün önemli olduğunu vurgulayan Yakın’a göre, geçmişte sadece sokakta aktif olan adaylar artık dijital platformlarda da var olmalılar. Ancak bu dijital varlık sadece vaatlerle değil, seçmeni anladıklarını ve seçmenle aynı toplumun bir parçası olduklarını göstermesi gerekiyor.
“Seçmenin Yaklaşık Üçte Biri Dijital Yerli”
Doç. Dr. Mehmet Yakın, seçmenin yaklaşık üçte birinin ‘dijital yerli’ olarak adlandırılan genç kitleden oluştuğunu belirterek bu genç kitlenin günlük yaşamında sosyal medyaya yoğun bir şekilde maruz kaldığını ve bu nedenle dijital platformlarda adayların da görünmesinin önemli olduğunu ifade ediyor.
“Sosyal Medyada Görünmeyen Sandıkta Kaybolabilir”
Seçmenin artık mitinglerde veya televizyon başında değil, büyük bir kısmını telefon ekranlarında geçirdiğini belirten Yakın, adayların bu dijital mecrada da var olmalarının farkındalık düzeyini artıracağını vurguluyor. “Sosyal medyada görünmeyen, sandıkta kaybolabilir” diyerek adayları da uyarıyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde adayların sadece sokaklarda değil, aynı zamanda dijital platformlarda da etkili olmaları gerekiyor. Seçmen farkındalığının artması ve genç kitlenin de dikkate alınması, başarılı bir seçim kampanyası için önem taşıyor.