fbpx

“ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!”

“ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!”

21.03.2023

Üniversitemizde 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü nedeni ile anma etkinliği düzenlendi.

18 Mart Cumartesi günü Çevrimiçi olarak düzenlenen programa Mütevelli Heyet Başkanımız Özgür Gözükara, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ercan Gegez, Tıp Fakültesi Kurucu Dekanımız Prof. Dr. Enver Duran, Tıp Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Mustafa Cem Uzal, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ersin Göse, Üniversitemiz akademik ve idari personeli katıldı.

İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası Stratejik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörlüğünde(ArelUSAM), Prof. Dr. Oktay Bingöl moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte Prof. Dr. E. Cüneyt Akalın Çanakkale Zaferinin Siyasi Yansımaları, Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Durgun Çanakkale Askeri Harekâtı,  Fen – Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ali Taştekin Çanakkale Zaferi’nin Türk Edebiyatı’ndaki Yeri ile ilgili önemli bilgiler verdi.

“Çanakkale Zaferi Savaş’ın Seyrini Değiştirdi”

Etkinlikte konuşan Prof. Dr. Cüneyt Akalın Çanakkale Zaferi’nin siyasi yaklaşımları ile ilgili açıklamalarda bulunarak Çanakkale Zaferi’nin savaşın seyrini değiştirdiğini vurguladı.

Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na giriş sürecini anlatan Akalın, Almanya’ya ait Goeben ve Breslau Savaş gemilerinin Çanakkale Boğazı’na girmesi ile sürecin başladığını ifade etti. Osmanlı’nın Almanya’nın yanında savaşa girdiğini dile getiren Prof. Dr. Cüneyt Akalın Birinci Dünya Savaşı’nın en büyük nedeninin toprak paylaşımı olduğunu sözlerine ekledi. Çanakkale Boğazı’ndan geçerek Rusya’ya yardım ulaştırmayı hedefleyen İtilaf Devletleri’nin saldırısının başarısız olması Rusya’yı olumsuz etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Cüneyt Akalın savaşın bir katliama dönüştüğünü vurguladı. Çarlık Rusya’sının maddi ve manevi olarak savaşa hazır olmadığının altını çizen Prof. Dr. Cüneyt Akalın Çanakkale Zaferi ile birlikte Rusya’nın savaştan çekilmek durumunda kaldığını ifade etti.

WhatsApp Image 2023-03-18 at 11.20.41

“Savaşı Görenler Bunun Bir Kıyamet Olduğunu Düşünüyorlar”

Birinci Dünya Savaşı’nı bilmeden Çanakkale Zaferi’nin anlaşılamayacağını ifade eden Doç. Dr. Bülent Durgun Birinci Dünya Savaşı’nın çok büyük can kayıplarına neden olduğunu vurguladı.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Durgun; “Birinci Dünya Savaşı o zamana kadar hiç görülmemiş bir insan kaybına neden olan büyük bir savaş. Savaşın başlangıcından itibaren savaş çok kısa bir sürede biteceği düşüncesi vardı. Fakat savaşı görenler bunun bir kıyamet olduğunu düşünüyorlar. “ ifade etti.

Doç. Dr. Bülent Durgun konuşmasının devamında Çanakkale Savaşı’nın küçük bir coğrafya da büyük silahlarla yapılan bir savaş olduğuna dikkat çekerek Çanakkale Boğazı’nın öneminden bahsetti. Çanakkale Boğazı’nın 18 Şubat 1807’de İngiliz Donanması, 18 Nisan 1912’yılında İtalyan Donanması ve 18 Mart 1915’te İtilaf Devletleri olmak üzere 3 kere geçilmeye çalışıldığına ifade eden Durgun Çanakkale’de elde edilen zaferle savaşın seyrinin değiştiğini söyledi. Özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri manevralarıyla zaferin kazanılmasında etkili olduğunu ifade eden Durgun Türk askerinin Çanakkale’de ölümü kabullenerek savaştığını söyledi.

“Çanakkale Savaşı’nın Edebiyatımızdaki Yeri”

Programda Çanakkale Savaşı’nın edebiyatımızdaki yerine değinen Fen – Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ali Taştekin yazılan eserlerin büyük bir kısmında vatan millet sevgisi ve Allah’a dua temasının olduğunu ifade etti.

Dr. Öğr. Üyesi Ali Taştekin; “Türk Savaş Edebiyatı eserleri Türklerin Anadolu’ya gelişiyle çeşitlilik gösterir. 19. Yüzyıla gelinceye kadar savaş edebiyatı olarak çarpıcı nitelik taşıyan eserlere pek rastlamıyoruz. Devleti Ali bu dönemde uzun süreli savaşlarla meşguldür. 1828 Türk –Rus Savaşı, 1853 Kırım Harbi, 93 Harbi olarak da bilinen bir 1877-1878 Osmanlı – Rus Savaşı yine 1897 Türk – Yunan Harbi ve 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde meydana gelen Balkan Savaşları, Birinci Dünya Harbi birbirini takip etti. 19. Yüzyıl öncesinde Osmanlı Devleti’nde topraklar kaybedilirken harplerin edebiyata yeterince etki etmesi düşünülemezdi. Geçmişi ibret diye, geçmişleri hedefi tayin eden nişan taşları hatırlamazsak İstiklalimizi kaybetmek yolumuzdan şaşmak imkânı vardır diyen Halide Edip bizzat şahit olduğu sahneleri yazarak geleceğe bırakmıştır. Günümüzde tarihi eserler sadece yazılıp okunmakla kalmıyor kitle iletişim araçlarının çok güçlü hale gelmesi sayesinde yazılanlar sinema radyo televizyon ve bilgisayarlarda çeşitli şekillerde uyarlanarak göze ve kulağa aynı anda hitap eder biçimde dönüştürüldüğü için daha etkili ve kalıcı sonuçlar elde edebiliyor. Çanakkale Savaşı Türk askerinin inanç azim cesaret ve vatan sevgisinin ölümsüz bir destanıdır. Çanakkale Türk’ün gerektiğinde vatan uğruna ölüme koşmasının ve Türk kahramanlığının anıtlaşmış örneğidir. Mustafa Kemal Atatürk bir yıldız gibi bu savaşta parlamıştır. Çanakkale konulu eserlerin şiir hikaye tiyatro günlük, hatıra roman mektup makale ve mülakat türlerinde yazıldığını görüyoruz. Şiirlerin arasında ilk akla gelen Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şiiridir. Çanakkale Savaşı’na yazılmış şiirlerin bütününe bakıldığında genellikle vatan millet bayrak İstanbul sevgisi zafer için Allah’a dua manevi güç cephe gerisine özlem gibi duyguların işlendiğini görüyoruz.” ifadelerini kullandı.